Süt ve bal akan Kenan diyarı Kitab-ı Mukaddes ile İsrailoğullarına miras olarak bırakıldı. Fakat Kur’an-ı Kerim’de Allah’a boyun eğmeleri karşılığında onlara bu topraklar verilmişti. İtaat etmek bir yana dursun elçileri öldürüp fesat çıkarmalarıyla bu haktan tamamen mahrum oldular. Ancak bunu kabullenemediler...

Teoride bu topraklar Nil ile Fırat nehirleri arasındaki topraklardı. Yüzyıllar boyunca bu topraklar Hıristiyan ve Müslümanların egemenlikleri altındaydı. Ortaya çıkan Siyonizm,  bu topraklarda bir devlet kurma hayaline girdi. Bunun için önce dünyadaki bütün Yahudileri bu topraklarda bir araya getirmek gerekiyordu. Ancak bir sorun vardı. Müslüman egemenliğinde yaşayan Yahudiler ve ayrıca Avrupa’daki birtakım Yahudi toplulukları hallerinden memnundu. Hem de o topraklara dönemeyecek kadar. Ancak bu uzun sürmedi. Avrupa’da patlak veren Nazizim, Yahudi soykırımına başladı. Böylece arz-ı mev’ud’a (!) Yahudi göçü başlamıştı. Yani Siyonizm bir Yahudi devleti kurmak için kendilerinden olan Yahudileri katletti.

                Bu başlığı atmak istedim. Çünkü hala birtakım kesimler Filistin ile İsrail arasında yaşanan bu saldırıları savaş olarak nitelendiriyor. Bu bir savaş değil katliam. Ya da bir başka deyişle soykırım.  Kan ağlayan Müslüman dünyasında bir yara daha açıldı. Bugün İsrail devletinin binlerce roketle kadın, çocuk, yaşlı demeden önüne geleni vurması beni asla şaşırtmadı. Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi kendinden olanları bile acımadan katleden bu milletin tarihi de kapkaranlıktır. Bu, onların genlerine işlemiştir.  Tabi ki bu yaptıklarını asla meşru bir zemine götürmez. İsrail'in soykırımı, insanlığın yüz karasıdır. Bu soykırım, uluslararası hukuku ve insan onurunu çiğnemektedir. Meşru bir savaş ordular arasında gerçekleşir. Savaşanlar hariç canlı cansız hiçbir şeye zarar verilmez, verilmemelidir. Ancak bu kuralları göz ardı eden İsrail, gözü o kadar çok korkmuş olacak ki hastanelerde bulunan aciz insanları bile öldürmekten geri kalmamıştır.  Bunun durdurulması gerektiğini söylemek isterdim ama Batı’nın duruşuna bakılırsa bunun olması mümkün görünmüyor. Evet, demokratik olarak ün salmış Batı’nın bu tutumu beni şaşırtmayan bir başka konu. İsrail lehine yapılan protestolara Batı’nın polisi ses çıkarmazken Filistin lehine yapılan protestolara ise çok sert müdahalelerde bulunuyor. Onlar sadece kendi dinlerine tabi olanlara demokratik.

                “Sizin dininiz size, benim dinim bana.”